Sabah ezanı okunurken Aliyenin yanında dalmış olanların üçü de uyandılar. Aliye hâlâ dalgın; hâlâ geçen korkunç saatlerin damarlarında tutuşturduğu humma, sarı, hasta yüzünde kızıl dalgalarla dolaşıyordu. Üçü de gözlerini açınca Aliyenin yanına gittiler, sevgili yüzüne baktılar. Kurumuş dudakları sürekli kımıldanıyor, sürekli siyah kirpiklerinin ipekten birer saçak gibi tamamladığı çürümüş gözkapakları titriyordu.
Yetmişi aşkın yıl sonra Vurun Kahpeye toplumların yükselişinde ve sancısınd ...