Sevgi Soysal, hayatında yol açtığı derin sarsıntılara rağmen sadece bir seyirci olduğunu söylediği 12 Mart`ta sanık sandalyesine oturtulmuş bir tanıktı. Şafak, bu tanıklığın, gerçekçi olduğu kadar şiirsel bir hikayesidir. Baskınlara, sorgu ve işkenceye karşı insanın sesini duyurduğu için bir kuşağa Sevgi Soysal`ı sevdiren bu roman, hem bir döneme tanılık eden hem de bireysel tepkileri tüm karmaşıklığıyla yansıtan bir edebiyat başyapıtı olarak hala güncelliğini korumaktadır.