Bir altmış boyundaydı Ullman. Yürüdüğü zaman da bütün toplu, kısa boylu erkekler gibi kadınca bir hızla hareket ediyordu. Saçını ayıran çizgi dümdüzdü, koyu renkli elbisesiyle ciddi ama rahatlatıcı bir görünüşü vardı. Aslında yanında çalıştırdıklarıyla oldukça sert konuşuyordu: Ayağımı denk al, yoksa karışmam ha! Ceketinin yakasında kırmızı bir karanfil vardı, belki de sokaktaki insanın Stuart Ullman`ı mahallenin cenaze kaldırıcısı sanmaması için.