Elmas da sargılı kollarını bebeğe uzatmıştı. Canını yakmaktan korkarak usulca bırakmıştı Bayram, oğlunu Elmasın kucağına. Şimdi burun burunaydılar Elmasla Öksüz. Bir dişi hayvanla yavrusu gibi koklaşıyor, burunlarını birbirine sürütüyor, birbirlerinin boynuna gömülüyor ve tuhaf mırıltılar çıkartıyorlardı. Bebenin küçük elleri, Elmasın saçlarında, Elmasın dudakları bebenin yüzünde dolaşıyordu. Elmas, ne diğer hastaları ziyaret edenlerden ne de Bayramdan hiç utanmadan, hiç gocunmadan, memesini çık ...