Can sıkıntısından kaçarız. İçimizin bize söyleyecekleri vardır. Bize derdini açacaktır. Kaygının bize anlatacakları vardır. Bizi kendi hikayemize çağıracaktır. Oysa biz kaçarız. İçimizin inlemesini, ağlamasını duymayacağımız kadar "gürültü"ye kaçarız. "Gürültü"yü kendimiz çıkarmak pahasına yaparız bunu. Acımızı hissetmemizi engellediği için kaçmayı bir iyileşme sanarız. Kargaşanın içinde yaramızdan saklanırız. Kendimize ve özgürlüğümüze giden yoldaki "yapabilme olasılığının dehşeti" bizi en çok ...