İçime attığım kar taneleri kadar küçük şeylerin zamanla önünde durulmaz bir çığa
dönüşebileceğini öğrendim. Oysa bir dağın zirvesine düşen ufacık kar taneleri gibiydi hepsi...
Zamanla yuvarlanıp döndüler içimde, büyüdüler ve kocaman bir çığa dönüştüler.
Meğer her şeyi içine atmak bir felaketmiş...
Çünkü içine attıklarının altında ezilir, yorulurmuş insan.
Sen benim içime attığım her şeysin. Çocukluğum, gençliğim, alınganlığım, pişmanlığım,
umudum... Sen benim hisset ...