Benzersiz bir becerimiz var: iç sesimiz. Hedeflerimize ulaşabilmemizi, yaratabilmemizi, mutlu anlarımızı zihnimizde tekrar tekrar yaşayabilmemizi ve kim olduğumuzu tanımlayabilmemizi ona borçluyuz. Ama bu bilgelik kaynağı, en çok ihtiyaç hissettiğimiz anlarda en acımasız düşmanımıza dönüşebiliyor. Acı veren duyguları aklımıza sakız yapıyor, utanç dolu anlarımızı zihnimizde tekrar tekrar canlandırıyor, bizi düşüncelerimizin kıskacından kurtarmıyor, aksine sinsi bir şeyin doğmasına yol açıyor: ...