“En babasız evlerin, yetim kalmış odalarında çiçekler büyütmüş kadınlar kadar canım yandı o gece. Kaburgalarıma saplanmış en paslı hançerleri söküp, geceye yürüdüm korkusuz. Ellerinin beyazlığını aradım kuytularda, yoktu. Tutacak bir el bulamadığı ilk yerden, eve döner insan hep.” Ev dediğimiz, ev bildiğimiz o yer neresi? Eğer bu sorunun cevabını, dört duvar bir çatıya ithafen veriyorsanız, en büyük yanılgıdasınız demektir. Gregor bu kitapta okurlarına, tüm yaşanmışlıklarını kabullenerek kendini ...