“1870’li yıllarda Monet ve arkadaşları atölyeden sokağa, nehir kıyılarına, kumsallara, kırlara, kısacası açık havaya çıkardılar resim sanatını. Ona atölyeden uzak, günlük yaşamın içinde bir yer verdiler. Sehpalarını rüzgârlı tepelere, yemyeşil yamaçlara, ağaç gölgelerine, kayalıkların kuytusuna kurup doğayı görülebilenin aksine, öznel izlenimlerinden yola çıkarak betimlediler. Işığı, kendiliğinden ve anlık hareketi içinde algılayabilmek için açık havada çalıştılar, tablolar son biçimlerini atöl ...