"Sen ne kadar kaçsan da, ıskalasan da, görmezden de gelsen, kafanı kuma da gömsen, kalbine kilit de vursan, hayatın sana bir diyeceği varsa, sinsi sinsi bekliyor sırasını, yıllarca. Öyle sabırlı. Öyle fil hafızalı, öyle unutmuyor hayat. Sen sabaha kadar unuttum diye sağalt ruhunu. Gömdüm san. Defter kapanmayınca kapanmıyor." Bir domates tohumunun içinde ne saklıdır? Bir telefon kulübesi ne kadar üzebilir insanı? Açık pencereden odaya doluşan kelebekler durdurabilir mi ayrılığı? Yarım kalan bir i ...