O bir şarkıcıydı. Çocuksuydu.
Öfkeliydi. Yaralıydı.
Ve, hayatının son döneminde yağmurlarını tanımadığı şehirlerde yalnızdı.
Dilini bilmediği bir şehirde,
karısının ve kızının kolları arasında öldü.
Çabucak öldü. Bir çocuk gibi öldü.
Daha önce sürgünde ölenler gibi yalnızlığıyla parçalanarak öldü.
Tanımadığı bir ülkenin topraklarına gömüldü.
Kürtçe bir şarkı söylemek istediğini söylediği için terkedilmiş olarak öldü.
Kürtçe bile bilmiyordu. < ...